Tip 2 diyabet nedir?
Tip 2 diyabet, glukoz metabolizmasının kronik ve ilerleyici bir bozukluğudur. Kan şekeri normalin üzerinde olduğunda tanı konur. Ancak tip 2 diyabet yalnızca yüksek kan şekeri ile sınırlı bir hastalık değildir; çoğu vakada obezite, dislipidemi ve hipertansiyon gibi diğer kronik metabolik hastalıklar da eşlik eder.
Tip 2 tüm diyabet vakalarının yüzde kaçını oluşturur?
Tip 2 diyabet, tüm diyabet vakalarının %90–95’ini oluşturur.
Tip 2 diyabetin nedenleri nelerdir?
Üç temel etken rol oynar: genetik yatkınlık, sağlıksız yaşam tarzı ve ilerleyen yaş. Obezitesi olan kişiler diyabete yakalanma açısından yüksek risk altındadır. Giderek artan sağlıksız beslenme alışkanlıkları ve fiziksel hareketsizlik, diyabet gelişimi için büyük bir risk oluşturur. Özellikle genetik yatkınlık varsa, sağlıksız beslenme ve uzun süreli hareketsizlik diyabet riskini belirgin şekilde artırır.
Tip 2 diyabetin belirtileri nelerdir?
Klinik belirtiler, yüksek kan şekerine bağlı komplikasyonlarla veya kronik hiperglisemi ile ortaya çıkar.
Çok su içme ve sık idrara çıkma yüksek kan şekerinin yol açtığı başlıca yakınmalardır. Ancak birçok kişide kan şekeri şikâyete yol açacak kadar yüksek olmayabilir; glukoz normal sınırların üzerinde olmasına rağmen kişi yakınma hissetmeyebilir.
Dünya genelinde tip 2 diyabetlilerin yaklaşık yarısının şikâyeti olmadığı için tanı almadığı düşünülmektedir. Kronik yüksek kan şekeri, diyabete bağlı damar hastalıklarının oluşmasına zemin hazırlar. Görme kaybı, diyabette en çok korkulan komplikasyonlardan biridir. Ayrıca sinir tutulumu nedeniyle birçok diyabetlide rahatsız edici yakınmalar görülür. Ayaklarda ve bazen ellerde uyuşma, karıncalanma, üşüme veya yanma hissi hastaneye başvurunun başlıca nedeni olabilir.
Otonom sinirlerin etkilenmesi erkeklerde erektil disfonksiyona, kadınlarda ağrılı cinsel ilişkiyle seyreden sorunlara yol açabilir. Büyük damarlar etkilendiği için eforla göğüs ağrısı veya yürürken bacak ağrısı olabilir. Tip 2 diyabet; koroner kalp hastalığı, inme ve periferik atardamar hastalığının önde gelen nedenlerindendir.
Tip 2 diyabet nasıl tanı konur?
Tanı basittir. Yüksek kan şekeri birkaç farklı ölçümle ortaya konur.
İki ayrı günde ≥126 mg/dL açlık kan şekeri,
75 g oral glukoz tolerans testi sonrası 2. saatte >200 mg/dL plazma glukozu,
Hiperglisemi belirtileri (çok su içme, sık idrara çıkma, kilo kaybı vb.) olanlarda rastgele ölçülen >200 mg/dL plazma glukozu,
HbA1c ≥%6,5 (3 aylık ortalama kan şekeri) olması.
Tip 2 diyabet nasıl tedavi edilir?
Tedavinin temel unsurları:
1 – Sağlıklı yaşam tarzı
Dengeli ve sağlıklı beslenme
Düzenli fiziksel aktivite
Sigaranın bırakılması
2 – Uygun tedavilerle glisemik kontrol
Oral antidiyabetik ilaçlar
Enjeksiyon yoluyla uygulanan antidiyabetikler
3 – Eşlik eden hastalıkların ve diğer risklerin yönetimi
Fazla kilo/obezite
Hipertansiyon
Dislipidemi
Kontrolsüz tip 2 diyabet hangi komplikasyonlara yol açabilir?
Diyabet, dünyada travma dışı görme kaybının ve travma dışı ampütasyonların en yaygın nedenidir. Son dönem böbrek yetmezliği olanlarda da en sık görülen nedendir. Koroner kalp hastalığı, inme, periferik arter hastalığı ve kalp yetmezliği riski, diyabeti olmayanlara göre en az iki kat fazladır. Diyabet kontrol altındaysa bu komplikasyonlar çok daha seyrektir.
Tip 2 diyabette sağlıklı yaşam alışkanlıklarının önemi nedir?
Tip 2 diyabetli her on kişiden dokuzu fazla kilolu/obezdir. Çalışmalar, obezitesi olanlarda uygun kilo kaybıyla diyabetin kontrol altına alınabildiğini gösterir. Sağlıklı beslenme ve yeterli fiziksel aktiviteyle kan şekeri ilaçsız ya da daha az ilaçla normal değerlere gelebilir. Bu davranış değişikliği yalnızca glukoz kontrolünü iyileştirmekle kalmaz; diyabete bağlı kalp/böbrek sonuçları ve diğer organlardaki işlev bozukluklarını da önler.
Birçok kişide düzenli beslenme ve sağlıklı alışkanlıklarla tip 2 diyabet riski önlenebilir ya da azaltılabilir. Bununla birlikte güçlü genetik zemin nedeniyle tüm çabalara rağmen diyabet gelişebilir. Ancak sağlıklı alışkanlıklarını oturtmuş kişilerde diyabet gelişse bile kontrolü daha kolaydır. Özetle, sağlıklı yaşam alışkanlıklarının yerleşmesi herkes için öncelik olmalıdır.
Tip 2 diyabet tedavi edilebilir ve hatta önlenebilir bir hastalıktır. Tedavi yalnızca ilaçları düzenli almak değildir. Hastaların sağlıksız yaşam alışkanlıklarını değiştirmesi esastır. Sağlıklı beslenir ve fiziksel aktiviteyi artırırsak tip 2 diyabetle mücadelede önemli başarılar elde edebiliriz. Bu nedenle insanların sağlık okuryazarlığını geliştirmesi ve doğru bilgi kaynaklarından doğru bilgiyi alarak sağlıkları için doğru adımları atmaları çok önemlidir. Fazla kilolu tip 2 diyabetliler sağlıklı kiloya döndüklerinde diyabete bağlı komplikasyonlardan büyük ölçüde korunurlar.
Her ne kadar tip 2 diyabetin genetik bir temeli olsa da diyabete sahip olmak bir kader değildir. Sağlıklı bir yaşam tarzıyla gelişimini önleyebilir; gelişmişse tedavisini kolaylaştırabilirsiniz.
Kan şekerini kontrol eden veya düşüren “mucize gıdalar” var mı?
Yaygın kanının aksine, kan şekerini düşüren bir mucize gıda yoktur. Kan şekeri kontrolüne yardımcı olan şey, mucize gıdalar değil, sağlıklı beslenme düzenleridir. Benzer şekilde, yüksek proteinli veya düşük karbonhidratlı diyetler de mucize etkiler yaratmaz. Önemli olan, düzenli biçimde daha düşük kalorili, yüksek kaliteli besinlerin alınmasıdır.
Lif ve kaliteli karbonhidratlar (tam tahıllar, baklagiller gibi) açısından zengin gıdaların tüketimi teşvik edilmelidir. İlave şeker, karbonhidrat kaynağı olarak kullanılmamalı; günlük toplam enerji alımında ilave şekerin payı %10’un altında olmalıdır. Yağ ve protein tercihleri için de benzer bir yaklaşım geçerlidir: Toplam kalori içindeki oranlardan çok, hangi tür protein ve yağ kaynaklarının seçildiği önemlidir.
Günümüzde hayvansal proteinler gereğinden fazla tüketilmekte, bitkilerin de iyi bir protein kaynağı olabileceği göz ardı edilmektedir. Özellikle kırmızı etin aşırı tüketimi, doymuş yağ asitlerinin alımını artırdığı için kardiyovasküler sağlık açısından zararlıdır. Yağ alımında trans yağların mümkün olduğunca hiç tüketilmemesi (toplam enerjinin %1’inden az) ve doymuş yağların toplam kalorinin %10’undan az olması önemlidir. Örnek ideal beslenme biçimi olarak en sık önerilen diyet Akdeniz diyetidir.
Akdeniz diyeti; taze meyve‑sebze, tam tahıllar, baklagiller, kuruyemiş ve tohumların sık tüketildiği bir beslenme programıdır. Hayvansal protein olarak balık tercih edilir ve ana yağ olarak zeytinyağı önerilir.

